THBB

Yavuz IŞIK
THBB Yönetim Kurulu Başkanı
President

Değerli üyeler ve sektörümüzün değerli paydaşları, inşaatın en temel kolu olan hazır beton sektörünün temsilcisi olarak çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Ekim ayında Mesleki Yeterlilik Belgelendirme çalışmalarımızla ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Türkiye Hazır Beton Birliği Mesleki Yeterlilik Merkezimiz (THBB MYM), yürüttüğü mesleki yeterlilik sınav hizmetleri çerçevesinde; Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı AB Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığı ile Avrupa Birliği Türk Delegasyonu tarafından imzalanan “Belgelendirme için Doğrudan Hibe-II” projesi kapsamında hibeden yararlanmaya hak kazandı. THBB MYM’nin düzenleyeceği Beton Pompa Operatörü Seviye 3 Ulusal Yeterliliğinde sınavlarda başarılı olarak MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi almaya hak kazanacak bireylerin sınav ücretlerinin tamamı, hibe fonundan karşılanacak. Bu imkândan faydalanmak için operatörlerinize Beton Pompa Operatörlüğü Mesleki Yeterlilik Belgesi almak üzere THBB MYM’ye başvurularınızı bekliyoruz.

Meslek içi eğitimlerimiz tüm hızıyla devam ediyor. Eylül ayında “Depreme Dayanıklı Yapılarda Beton ve Betonarme Deneyleri” eğitimimizi İstanbul’da düzenledik. 7 gün süren eğitimde kursiyerler teorik ve uygulamalı olarak beton ve agrega deneyleri hakkında bilgilendiler. Kasım ayında Karabük’te gerçekleştirdiğimiz “Ekonomik ve Güvenli Sürüş” eğitimlerimize katılan kursiyerlere transmikser üzerinde uygulamalı ve teorik olarak eğitim verdik. Şantiye operasyonlarında görev yapan yer tespit ve sevkiyat görevlileri ile beton pompa operatörlerine yönelik düzenlediğimiz “Yer Tespit Memuru ve Teknik Emniyet Kuralları” eğitimlerimizi ekim ayında Ankara’da, kasım ayında Karabük’te yaptık. Eğitimlerde, katılımcıları inşaat sahasında dikkat edilmesi gereken kurallar konusunda bilgilendirdik.

Sektörümüzün gündemindeki konuları ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Eylül ayı içerisinde telekonferans yöntemiyle yaptığımız Teknik Komite ile Çevre ve İş Güvenliği Komitesi toplantılarımızda TS 13515 Standardı revizyonu, Beton Yaşam Döngüsü Rehberimiz, hazır beton sektörü açısından inşaat sektöründe sürdürülebilirlik ve yeşil binalar, agrega temini ve kalitesinde yaşanılan sorunlar ve hazır beton üreticileri tarafından kullanılan beton numune kalıpları hakkında yapılması planlanan sektörel araştırmamız başta olmak üzere, sektörümüzü ilgilendiren gelişmeleri görüşerek kararlar aldık.

Bilindiği gibi inşaat sektöründe kullanılan iş makinelerinin en önemlilerinden biri mobil beton pompalarıdır. Beton pompalarının kalitesi, teknolojisi, sağlamlığı ve işlevselliği hem iş güvenliği hem de iş verimliliği ve ekonomikliği açısından oldukça önemlidir. Aynı zamanda pompanın kurulacağı yerin seçimi, pompanın kurulması, betonun pompalanması ve pompanın tekrar toplanması gibi saha uygulamalarındaki yanlışlar kimi zaman maddi zarara ve hatta can kayıplarına neden olabilmektedir. Bu doğrultuda, Güriş İş Makinaları Endüstri AŞ sponsorluğunda mobil beton pompalarının inşaat mahallinde sebep oldukları iş kazalarının azaltılması amacıyla “Beton Pompasının Güvenli Kurulumu” eğitim filmini hazırlayarak sektörümüzle paylaştık. Yoğun ilgi gören eğitim filmlerimiz bugüne kadar 450.000’in üzerinde izlendi.

2016 yılından bu yana her ay hazırladığımız Hazır Beton Endeksi’nin yanı sıra bu yıl hazırlamaya başladığımız inşaat sektörü ile ilgili güncel ekonomik verileri içeren aylık İnşaat Sektörü Değerlendirme Raporlarımızı üyelerimiz başta olmak üzere tüm paydaşlarımıza göndermeye devam ediyoruz.

Sektörümüzü bütün platformlarda temsil ediyor, etkinlikleri ve gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyoruz. Ekim ayında, üyesi olduğumuz Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonunun, biri TÜRKÇİMENTO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde fiziki olarak ve diğeri Boğaziçi Üniversitesi iş birliğinde çevrim içi olarak düzenlediği “Yapılarda Kullanılan Beton ve Harçlar ile Bileşenleri” seminerlerine “Hazır Beton Üretimi - Beton Uygulamaları” başlıklı sunumumuzla katılarak destek verdik.

Üyesi olduğumuz Avrupa Hazır Beton Birliğinin (ERMCO) ekim ayında yapılan Yapı Bilgi Modellemesi - Beton Çalışma Grubu, Sürdürülebilirlik Komitesi ve Teknik Komite toplantılarına katıldık ve sektörümüzün gündemindeki maddeleri görüşerek kararlar aldık. Üyesi ve Bölgesel Sistem Operatörü olduğumuz İsviçre merkezli Beton Sürdürülebilirlik Konseyinin (CSC) ekim ayında yapılan Genel Kurul, Yönetim Kurulu, Bölgesel Sistem Operatörleri ve Belgelendirme Kuruluşları toplantılarına katıldık.

İklim değişikliğinin bir sonucu olarak hem kuraklık hem de sel gibi doğal afetler daha sık yaşanmaktadır. Yağmur ve yüzey akış suyunun yer altına sızmasına olanak vererek sel ve taşkın felaketlerini önleyen “Geçirimli Beton” uygulamaları, bu alanda bir çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır. ERMCO’nun üyesi olduğu Avrupa Beton Kaplamalar Birliği (EUPAVE) de “Geçirimli Beton” uygulamaların tasarımı, yapımı ve bakımıyla ilgilenen uzmanlara yönelik olarak Avrupa ülkelerindeki araştırmaların, uygulamaların ve yeniliklerin paylaşıldığı bir çalıştay düzenledi. EUPAVE tarafından ekim ayında çevrim içi olarak düzenlenen “Geçirimli Beton Kaplamalar: Avrupa Deneyimlerine Genel Bir Bakış” konulu “Beton Kaplamalarda En İyi Uygulamalar Çalıştayı”na katılarak geçirimli beton kaplamalar ile ilgili örnek uygulamaları ve güncel gelişmeleri takip ettik. EUPAVE’in yine ekim ayında düzenlenen Yönetim Kurulu ile Teknik ve Tanıtım Komitesi toplantılarına telekonferans yöntemiyle katılarak alınan kararlara katkı sağladık.

Geçtiğimiz aylarda yaptığımız çalışmaları özetledikten sonra ekonomik değerlendirmelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçen ay Merkez Bankamız, beklentilerin aksine 200 baz puanlık faiz indirimine gitti. Bu son karardan sonra %19,58’lik enflasyon, %16 faiz düzeyine sahip olduk. Çekirdek enflasyon %16,98 seviyesinde kaldı.

Devam eden süreçte döviz kurunda hissedilir bir yükseliş yaşadık. Aynı zamanda faiz kararı sonrasında Türkiye’deki enflasyonist baskının daha da artacağını öngörüyoruz. Yalnızca döviz kuru artışı değil aynı zamanda küresel enerji fiyatlarındaki gelişmeler de kaygı vericidir. Elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki yükseliş, ham madde ve emtia fiyatlarındaki artış ile birlikte özel sektörün üretim maliyetlerinde yükseliş, kaçınılmaz olacaktır.

Merkez Bankasının kararı sonrasında “Piyasadaki faiz düzeyi aşağı gelecek mi?” sorusu kritik hâle gelmiştir. Merkez Bankası, 23 Eylül’de politika faizini yüzde 19’dan yüzde 18’e indirmişti. Faiz indirimi sonrasında beklenen, mevduat, tahvil ve kredi faizlerinin düşmesiydi ancak gördük ki, on yıl vadeli gösterge tahvilin faizi 22 Eylül akşamı yüzde 17,742’tü. Şimdi yüzde 20,02’dir. Bu yönüyle uzun vadeli faizde 2,26 puanlık bir yükseliş yaşandı. Beş yıl vadeli gösterge tahvilin faizindeki artış ise 2 puana yakındır. Tüketici kredisi faizinde gözle görülür bir düşüş söz konusu olmadığı gibi tersine sınırlı bir artış yaşandı. Ticari kredi faizlerinde ise sınırlı bir azalma söz konusuydu. Aynı dönemde Türkiye’nin risk primi tam 75 baz puan arttı.

1 puanlık indirim sonrasında ekonomide yaşananlar bunlardı, şimdi 200 baz puanlık indirim sonrasında döviz kurundaki yükselişe rağmen piyasa faizinin aşağı gelmesi sektör olarak bizim için oldukça kritiktir. Zira inşaat sektörü açısından faiz, diğer sektörlere kıyasla çok daha önemli görünmektedir. İpotekli konut satışları üzerinden gelecek olan talebin istenilen seviyeye gelmesi için öncelikle piyasa faizinin de aşağı gelmesi gerekmektedir. Merkez Bankasının risk primi, döviz kuru gibi göstergelerde yaşanan yükselmeyi göze alarak aldığı faiz indirimi kararı sonrasında bankacılık kesiminin alınan bu kararı piyasaya yansıtması beklenecektir. 21 Ekim’de yapılan 200 baz puanlık faiz indirimi kararından sonra yapılan açıklamada “yıl sonuna kadar faiz indirimi için sınırlı bir alan kaldı” denmiştir ki bu söylemden önümüzdeki 2 ayda faiz indirimine devam edilebileceği ancak bunun hızının daha düşük olacağı sonucu çıkmaktadır. Bu yönüyle bu faiz indirimlerinin piyasaya yansımaması durumunda yılın geri kalan kısmında alınacak aksiyonların da etkisi olmayacaktır.


Yukarı Çık