THBB

Bu yıl, Türkiye Hazır Beton Birliği’nin İstanbul’da ev sahipliği yaptığı 17. Avrupa Hazır Beton Birliği Kongresi (ERMCO) 400’ü aşkın katılımcıyla tamamlandı.

Türkiye Hazır Beton Birliği’nin ev sahipliğini yaptığı 17. Avrupa Hazır Beton Birliği Kongresi 4-5 Haziran 2015 tarihleri arasında İstanbul Askeri Müze’de gerçekleştirildi. Kongreye İngiltere, İtalya ve Almanya başta olmak üzere birçok ülkeden 400’ü aşkın hazır beton sektörü temsilcisi katıldı. Yurtdışından 38 ve yurtiçinden 23 toplamda 61 bilimsel bildirinin sunulduğu kongrede, beton çözümlerinin sürdürülebilirliği, betonun topluma katkısı, beton konusundaki gelişmeler, betonun pazarlanması ve yönetimini ele alan dört farklı oturum iki ayrı salonda düzenlendi.

Kongrede de eş zamanlı olarak betonun üretimine ve test edilmesine yönelik malzemelerin, ürünlerin ve ekipmanların sunulduğu fuarın yanı sıra National Geographic’in dünyanın en iyi 25 harikası arasında gösterdiği Jason De Caires Taylor’ın su altı beton heykellerinin fotoğrafları da ERMCO 2015 Kongresi kapsamında sergilendi. 

Hem yurt içinden hem de yurt dışından akademisyenleri, kuruluşları, beton ve beton ekipmanları firmalarını buluşturan kongre 4 Haziran’da Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık’ın açılış konuşmasıyla başladı. Türkiye Hazır Beton Birliği’nin Başkanı olarak, beton sektöründeki son gelişmelere yönelik bu önemli kongrede katılımcıları ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Yavuz Işık, kongrenin hem akademik hem de endüstriyel anlamda, beton sektöründe yenilik ve geliştirmelere öncülük edeceğine içtenlikle inandığını söyledi.

Yavuz Işık konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu kongre aracılığı ile betonun sürdürülebilirliği ve Avrupa ve özellikle Türkiye'deki beton pazarı üzerinde açık ve yapıcı bir diyalog yürütmenizi rica ediyorum. Avrupa'nın farklı kısımlarından ve elbette Türkiye'den çok değerli sunumlarımız var. Beton üretimindeki gelişmeler ve beton çözümlerinin sürdürülebilirliği gibi başlıkların yanı sıra, beton pazarlaması konusunda daha derin bilgi alma imkanı bulacaksınız.

Türkiye'deki beton pazarı giderek daha fazla gelişmektedir. Toplumun her bir segmenti için daha iyi ve daha sağlıklı yaşam alanları temin etmek amacı ile kentsel dönüşüm projeleri başlatılmıştır. Daha yaşanabilir alanlar oluştururken ve şehirlerin çehrelerini değiştirirken, bu projeler, ayrıca, beton pazarı için de yeni fırsatlar yaratmıştır. THBB olarak, sertifikalı beton kullanımı ve bu süreçte daha yeşil ve daha güvenli binalar inşa edilmesini teşvik etmekteyiz.

Türkiye'deki beton pazarının gelişmesinin bir başka önemli tarafı da, teknik turda daha yakından görme imkanını bulacağınız Avrasya Tüneli gibi geniş ölçekli projelerdir. Tünel tamamlandığında, deniz tabanının altından geçen bir karayolu tüneli ile Asya ve Avrupa yakalarını birbirine bağlayacak. Önemli inşaat projelerinin çoğu İstanbul'da görünmesine rağmen, ülkenin her yerinde, İzmit’teki asma karayolu, Mersin ve Sinop'taki nükleer santralleri ve Azerbaycan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya yeni bir doğal gaz kaynağı temin edecek olan yeni boru hatları gibi pek çok diğer büyük çaplı proje daha bulunmaktadır. Türkiye'deki, Birliğimizin üyesi olan beton üreticileri, bilim adamları ile işbirliği içerisinde çalışmakta ve inanılmaz miktarlarda sorunsuz beton üretmektedirler. İşlemlerin her aşamasında, kendilerini bilimsel ve teknik açılardan destekliyoruz.

İstanbul'da bulunacağınız süre içerisinde, Birliğimiz THBB’yi tanıma konusunda iyi bir imkanınız olacağına inanıyorum. Oturumlar başlamadan önce, birkaç sözcük ile Birliğimizi tanıtmama izin veriniz. 1988 yılında kurulan ve merkezi İstanbul'da bulunan Türkiye Hazır Beton Birliği, Türkiye'deki beton sektörünün en prestijli sivil toplum kuruluşudur. THBB, Türkiye'deki beton kalitesinin arttırılması ve kontrolü konusunda önde gelen yetkili kuruluş ve kaynaktır. Başlıca amacımız, ülkedeki yüksek kaliteli beton kullanımının yaygınlaştırılmasıdır. Bu amaçla, 1995 yılında Kalite Güvence Sistemini kurduk ve sertifika programı başlattık. Ülkemizde ulusal ve uluslararası standartların geliştirilmesinde ve yaygınlaştırılmasında önemli bir rol oynadık. Günümüzde, çabalarımız sayesinde, inşaat sektöründe kullanılan sertifikalı beton oranı her gün artmaktadır.

Gurur duyarak söyleyebiliriz ki, sadece bir sertifikasyon sistemi yürütmüyor, aynı zamanda daha iyi ve daha güvenli bir dünya için bilimsel araştırmaları da destekliyor ve öncülük ediyoruz. Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki Teknopark’ta bulunan laboratuvarımız, ileri teknoloji ürünü cihazlarla donatılmış durumdadır. Alanlarında oldukça iyi bir itibar sahibi olan yerli ve uluslararası enstitüler ve bilim insanları ile işbirliği içerisinde, teknik personelimiz, yıkım atıklarının geri dönüştürülmesi ile daha çevre dostu ve sürdürülebilir beton üretilmesi konusunda yenilikçi yöntemler bulmaya çalışmaktadır. Ayrıca, daha yeşil ve enerji verimli binaların da yaygınlaştırılmasını sağlıyoruz ve bu hedefe ulaşmaya yönelik projeler başlatıyoruz.

Türkiye'deki beton sektörünün önde gelen organizasyonu olarak, her zaman için uluslararası işbirliğine büyük önem vermekteyiz. THBB’nin, 1991 yılından beri ERMCO üyesi olduğunu memnuniyetle belirtiriz. O zamandan beri, ERMCO faaliyetleri ve münazaralarında aktif katılımcı olarak yer almış durumdayız. Şu anda da, sizlerle, yirmi yılın ardından, bir kez daha ERMCO Kongresini ağırlamaktan duyduğumuz keyfi paylaşıyoruz.

Bu kongrenin, sektörümüzde birçok yeni fikre ve inovasyona öncülük edeceğine inanıyorum. Sizlere, çok başarılı ve üretken bir kongre diliyorum.”

Açılış töreninde konuşan ERMCO Yönetim Kurulu Başkanı Stein Tosterud, hazır beton sektörü açısından Avrupa’nın birçok ülkesinde zorlu bir dönem yaşandığını söyledi. Bunun tek istisnasının Türkiye olduğuna dikkat çeken Stein Tosterud, Türkiye’nin beton ve çimento üretiminde sadece bölgede değil aynı zamanda dünya çapında bir lider olduğunu ifade etti.

Stein Tosterud konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’de konut, altyapı ve hizmetler konusunda çok önemli gelişmeler kaydediliyor. Bütün bu gelişmeler kapsamında özellikle dünyanın en sevdiği inşaat malzemesi olan hazır betondan çok yararlanılıyor. Hazır beton gelişmenin temel itici güçlerinden biri ve THBB de gelişmelerin öncüsü olarak çalışmalarını devam ettiriyor. 20 yıldan sonra 3 yılda bir düzenlediğimiz kongre yine İstanbul’da düzenleniyor. Aynı zamanda, sektörümüzün şu an içinde bulunduğu durumu ve Türkiye’deki parlak durumu göz önünde bulundurarak Türkiye’nin kongreye ev sahipliği yapmasından büyük mutluluk duruyoruz. Bu yıl mevcut durumumuzu değerlendirmememiz gerekiyor, daha da önemlisi hangi yönde ilerlediğimizi değerlendirmemiz gerekiyor. Yeni olan nedir, ne var? Gelecekte hazır beton sektörünü neler bekliyor? Hazır beton 21. yüzyılda kimlere ne sunabilir, bunları düşünmemiz gerekiyor. İşte bu yüzden, THBB’nin bu kadar kapsamlı program hazırlamış olduğunu ve bu konuları ele alacak olduğunu görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Kongre sırasında sunulacak çeşitli konular var. Örneğin beton çözümlerinin devamlılığı, sürdürülebilirliği, beton çözümlerinin topluma katkısı gibi konularda yapılacak sunumları dinleyerek bu soruların bazılarının yanıtlarını bulabileceğiz. Geleceğimizde neler olabileceğini değerlendirebileceğiz. 17 Kongremizin başarıyla geçmesini diliyorum.”

Açılışta töreninde Kongrenin Ana Sponsoru IMER-L&T’nin Satış ve Pazarlama Sorumlusu Burcu Uygur da bir konuşma yaptı. IMER-L&T’nin Türkiye ve Avrupa’da en önde gelen transmikser üreticisi olduğunu ifade eden Burcu Uygur, İmer Grup olarak 50 yıldır beton ve inşaat sektöründe deneyim sahibi olduklarını söyledi.

Burcu Uygur konuşmasını şöyle sürdürdü: “IMER-L&T olarak yılda yaklaşık 2 bin transmikser üretiyoruz. Aynı zamanda boomix konveyör bant, teleskopik oluk üretiyoruz. İtalyan ortağımız olan Imer Grubu beton santrali, mini ekskavatör, platformlar, alçı-sıva ve şap makinaları olan bir kurumdur. Bütün bu transmikserlerimizi en son teknolojiyi kullanmakta ve en yüksek kaliteye sahiptir. Aynı zamanda üretimimiz Avrupa standartlarına uygundur ve Avrupa uygunluk sertifikası sahibidir. Biz aynı zamanda Mercedes-Benz Türkiye’nin, Man’ın, Ford’un ve Renault’nun lisanlı üreticisiyiz. Imer Grup olarak satış ve satış sonrası ağımız bütün dünyaya yayılmak zorunda. Transmikserlerimizi kamyona monte edilmiş veya edilmemiş biçimde Aksaray’daki fabrikalarımızdan ihracat kayıtlı olarak satabiliyoruz. Toplam üretimimizin yüzde 43’ü dünyanın çeşitli ülkelerine satılmaktadır. 1 Ocak itibariyle Türkiye’deki kamyon üreticileri Euro 6 motorlarını içeren kamyon üretebilecek. Bu bildiğiniz gibi Avrupa standartlarına uyumlu bir üretim haline geliyor. Fabrikalarımız Aksaray’da bulunuyor. Aksaray Kapadokya bölgesine çok yakındır. Fabrikamızda bizi ziyaret ederseniz çok mutlu oluruz. Askeri Müze’nin bahçesinde transmikserlerimizi görebilirsiniz. Kazanların üstüne de özel resimler yaptık, Türkiye ile ilgili görüntüler ekledik. Türkiye’de güzel bir toplantı geçireceğinizi ümit ediyoruz.”

Açılış töreninde Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir de bir konuşma yaptı. Ülkemizin deprem riski taşıyan bir ülke olduğunu dile getiren Nurettin Özdebir, 1999 yılında da acı bir tecrübeyle yapı güvenliğinin ve betonun ne kadar önemli olduğunu Türk halkı olarak öğrendiğimizi ve beton üzerinde daha dikkatli ve titiz çalışmaya başlandığını söyledi.

1988 yılında kurulan THBB’nin bu işin önderliğini ve liderliğini yaptığını ifade eden Nurettin Özdebir konuşmasını şöyle sürdürdü: “Aslında beton tekerlekten sonra insanoğlunun hayatını şekillendiren en önemli buluşlardan bir tanesi. Mobilitenin yanında insanların en büyük ihtiyaçlarından bir tanesi de barınma. Buna mümkün olan en az çevresel etki değeriyle çözümler geliştiren modern yapıları bize kazandıran çimento ve hazır beton üreticilerine bu anlamda dünya minnettardır. Ülkemizde yaşanan bu tecrübeyle beraber, özellikle derneğimizin çalışmalarıyla beton kalitesinde ciddi bir mesafe katedildiği inancındayım. Son yıllarda özellikli binalarda çok güzel şeyler yapıyoruz. Derneğimizi sadece dernek üyelerine değil Türkiye’de tüm beton sektörüne altyapı hizmetleri sağlayan önemli işlevler yapıyor. Öncelikle beton kalitesini takibi için kurmuş oldukları KGS ve buna bağlı kurdukları akredite laboratuvarıyla tüm yurtta hizmet vermekte burada Ar-Ge çalışmaları ve eğitimlerle sistemin nitelikli eleman ihtiyacına da önemli katkılar sağlamaktadır. Önümüzdeki 10 yılda Türkiyemizde 250 milyar dolarlık bir yapı yapılacak. Bu yıkılan yapıların atıklarını değerlendirmek suretiyle ekonomiye kazandırmak hem çevre hem görüntü kirliliği açısından takdir edilmesi gereken önemli bir gelişme. Bütün bunlar bize uzun yıllar sektörün büyüyerek devam edeceğini çok ciddi bir potansiyel taşıyacağını gösteriyor.”

Kongrenin açılışında konuşan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Avrupa Hazır Beton Birliği’nin 11’inci kongresinin 1995 yılında da İstanbul’da gerçekleştiğini hatırlatarak 20 yıl sonra İstanbul’da yapılan bu kongrenin çok sevindirici olduğunu söyledi. Avrupalılar için hazır beton sektörünün diğer sanayi sektörleri kadar eski olduğunu belirten Bahçıvan, Türkiye’de ise hazır beton kullanımının yaygınlaşmasının 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren başladığını aktardı. Bahçıvan, Türk ekonomisinin hazır beton ile tanışmasının 30-35 yıllık bir hikayesi olsa da bu hikayede daha yazılacak pek çok yeni sayfa olduğunu vurguladı.

Dünyanın ilk 20 büyük ekonomisi arasında yer alan Türkiye ekonomisinin büyük bir potansiyeli olduğunu belirten İSO Başkanı Bahçıvan, Türkiye’nin önümüzdeki 20 yılda dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girmeyi hedeflediğini ve bunun için dev altyapı yatırımları, büyük sanayi hamleleri ve bütün bunları besleyecek bir çimento ve hazır beton sanayine ihtiyacı olduğunu ifade etti.

Türkiye’de hazır beton üretimine yakın tarihlerde başlandığını, buna rağmen kapasite ve üretim miktarlarında hızlı bir gelişme olduğunu kaydeden İSO Başkanı Bahçıvan, 1990’lı yılların başında, sektörde yaklaşık 100 tesisle hazır beton üretimi yapılırken, bugün tesis sayısının binin üzerine çıktığı ve sektörün yarattığı istihdamın 30 bin kişiyi bulduğu bilgisini verdi. Bahçıvan, Türkiye’nin hazır beton ile ilişkisinin yakın döneme denk gelse de elde etmiş olduğu bilgi birikimi ve üretim kapasitesiyle, bugün Avrupa’nın ve dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yerini aldığını söyledi.


İnşaat ve inşaat malzemelerinin Türkiye’nin deprem kuşağında olması nedeniyle ayrı bir önemi olduğunu hatırlatan İSO Başkanı Bahçıvan, “Türkiye, deprem kuşağı dediğimiz bu fay hatlarından dolayı çok büyük acılar yaşamış bir ülke. Ülkemiz, son bir asırda büyüklüğü 6 ve üzerinde gerçekleşen 56 deprem yaşadı. Bu depremlerde yaklaşık 82 bin vatandaşımızı kaybettik. En büyük ve en yakın iki deprem olan Marmara ile Van depremleri hala hafızalarımızda. Başta çimento, beton ve inşaat malzemeleri olmak üzere, inşaatın her aşamasıyla ilişkimizi bu açıdan özel ve hassas kılan; yaşadığımız bu üzücü acılardır… Bir yapının en temel unsuru betonarme taşıyıcı sistemleridir, yani yapıyı bir nevi ayakta tutan iskeletidir. Dolayısıyla beton; inşaat sektörünün en temel girdisidir. Ülkemizde son yıllarda yaşanan depremler ve bu depremlerde yıkılan binalarda yapılan incelemeler, büyük yıkımlarda ve can kayıplarında ne yazık ki standart dışı kalitesiz beton kullanımı ve bilinçsiz uygulamaların çok önemli bir etken olduğunu ortaya çıkarmıştır” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından Grup Esperos klasik müzik konseri verdi. Konserin ardından Prof. Dr. Ali Taşdemir, kongrede sunum yapacak olan Surrendra P. Shah’ı tanıttı ve yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

Prof. Dr. Ali Taşdemir’in konuşmasının ardından hazır beton sektörü için çok önemli bir akademisyen olan Surrendra P. Shah, “Son 50 Yılda Beton Bilimindeki Gelişmeler” başlıklı bir sunum yaptı. Northwestern Üniversitesi’nde profesör olan Surrendra P. Shah, sunumunda Betonun Dayanımı, Kırılma ve Çatlama, Lif Donatılı Beton, Kendiliğinden Yerleşen Beton ve Nano Mikro konularında katılımcıları bilgilendirdi. Surrendra P. Shah’ın sunumuyla açılış töreni sona erdi.

Öğleden sonraki oturumlarda betonun sürdürülebilirliği ve betonun topluma katkısı konuları kapsamında konusunda uzman konuşmacılar Avrasya Tüneli Projesi’ni ve 3. Köprü Projesi’ni değerlendirdi. Kongrenin ilk günü Su Ada’da düzenlenen ve Fatih Erkoç’un sahne aldığı gala yemeğiyle tamamlandı.

Kongrenin son günü 3 oturumda gerçekleşti. Konusunda uzman birçok isim, betonun farklı yapım teknikleri, ülkelere göre beton sektörü ve beton sektöründeki pazarlama ve satış stratejileri hakkında önemli bilgiler aktardı.

5 Haziran 2015 tarihinde yapılan Kongrenin kapanış oturumunda Prof. Dr. Hulusi Özkul kongreyi değerlendirdi. Oturumun başında 1995 yılında İstanbul’da yapılan ERMCO Kongresi hakkında bilgiler veren Hulusi Özkul konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kongrede 4 tane önemli oturum var. Birincisi beton çözümlerinin sürdürülebilirliği. Bu oturumda 29 makale var. En yüksek sayı bu oturumda. İkinci oturumda betonun toplumumuza katkısında 9 makale sunuldu. Üçüncü oturumu olan beton üretimi ve kullanımındaki ilerlemelerde 20 makale sunuldu. Son oturum pazarlama ve yönetim konularında ise 3 makale sunuldu. Kongrede toplam 61 makale sunuldu. Makalelerin 23 tanesi yerli, 38 tanesi yabancı katılımcılardan geldi. 1995 yılındaki kongrede yerli katılımcı sayısı 11’di. Bu sayı şimdi 2 katına çıkmış. Bu artış bizdeki beton üretiminin yüksek olmasından kaynaklanıyor olabilir.”

Kapanış oturumunda ERMCO Başkanı Stein Tosterud, ERMCO Genel Sekreteri Francesco Biasioli, ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık tarafından Kongrenin Ana Sponsoru IMER-L&T ve Kongrenin Resmi Sponsorları BASF, CHRSYO, KOLUMAN, EPO, SİKA, MAPEI, MERCEDES-BENZ ve ZOOMLION CIFA’ya plaket takdim edildi.

17. ERMCO Kongresi kapsamında 6 Haziran 2015 tarihinde Avrupa ve Asya yakalarını denizin altından geçen bir karayolu tüneliyle birleştirecek olan Avrasya Tüneli Projesi’ne (İstanbul Boğazı Tüp Geçit Projesi) teknik bir gezi düzenlendi.

Sunumları Türkçe izlemek için buraya tıklayınız

Sunumlar İngilizce izlemek için buraya tıklayınız 

 

ANA SPONSOR
 
RESMİ SPONSORLAR

 

 


Yukarı Çık