Yavuz IŞIK
THBB Yönetim Kurulu Başkanı
President
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, üyelerimizin ve hazır beton sektörüyle ilgili tüm kurum ve kuruluşların desteğiyle bir kongre ve fuarımızı daha başarıyla gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz.
Değerli Hocamız Sayın Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir onuruna düzenlediğimiz BETON 2023 Hazır Beton Kongresi’ni 8-10 Kasım 2023 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirdik. İstanbul Fuar Merkezi’ndeki Kongremizi akademisyenler ve araştırmacıların yanı sıra hazır beton sektörünün ve yan sanayi firmalarının temsilcilerinden oluşan yaklaşık 1.000 delege takip etti. Kongremizde akademinin ve sektörümüzün gelişimine katkı sağlayacak 21’i çağrılı olmak üzere toplam 95 bildiri sunuldu.
1995 ve 2015 yıllarında ERMCO Avrupa Hazır Beton Kongrelerini İstanbul’da gerçekleştiren Birliğimiz 2004 yılından bu yana ulusal hazır beton kongreleri düzenlemektedir. BETON 2023 Kongresi ise Birliğimizin ulusal olarak düzenlediği altıncı kongre oldu. Gurur duyarak söylüyorum ki Hazır Beton Kongresi; bu alanda düzenlenen en prestijli kongrelerden biridir. Bu vesileyle bir kez daha, Kongremizin Bilim Kuruluna, Düzenleme Kuruluna, bildiri sunan değerli araştırmacılara, Kongre katılımcılarına ve sponsorlarımıza teşekkür ediyorum.
Kongre ile eş zamanlı olarak düzenlediğimiz BETON 2023 Hazır Beton, Çimento, Agrega, İnşaat Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı ile de yılın en önemli sektörel buluşmasını başarıyla gerçekleştirdik. Fuarımızın açılış törenini onurlandıran Sayın İstanbul Valimiz Davut Gül’e, Sayın Ticaret Bakan Yardımcımız Mahmut Gürcan’a ve Sayın Schwing Almanya CEO’su Dr. Mehmet Varlık’a teşekkürlerimizi arz ederim. BETON 2023 Fuarı, inşaat, hazır beton, çimento ve agrega, inşaat teknolojileri ve ekipmanları sektörlerini İFM’de bir araya getirdi. Fuarımızda beton pompaları, beton santralleri, iş makineleri, yükleyiciler, beton işleme ekipmanları, 3D beton baskı teknolojileri, transmikserler, silobaslar, yapı kimyasalları ve treylerler gibi pek çok ürün görücüye çıktı. Sektörün ticaret platformu olan BETON 2023, Türkiye’nin lider markalarının yanı sıra dünyaca ünlü firmaların da katılımıyla yerli ve yabancı katılımcı sayısı, ziyaretçi sayısı ve ticaret hacminde gösterdiği önemli artış ile sektörde geniş yankı uyandırdı. Fuarımız 1.652’si yabancı olmak üzere toplam 10.670 sektör profesyonelinin yoğun ilgisiyle gerçekleşti. 54 ülkeden gelen ziyaretçiler fuara büyük ilgi gösterdi. Fuar katılımcılarının; hedef kitlesiyle buluşması, yeni ürünlerini tanıtması, mevcut müşterileriyle bir araya gelirken yeni iş bağlantıları kurmaları, beklentilerinin karşılanması, yeni satış anlaşmaları yaparak fuardan mutlu ayrılmaları bizleri de sevindirdi. Fuar katılımcılarına, üyelerimize; destekleyen kuruluşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyor, İstanbul’da düzenleyeceğimiz BETON 2025 Fuarı’nda tekrar görüşmeyi diliyorum.
Üyelerimizin çevreye uyumlu üretim yapmalarını teşvik etmek amacıyla hayata geçirdiğimiz THBB Çevre Ödülleri’nin 6.sını düzenledik. Ödül almaya hak kazanan 12 tesisin ödülünü BETON 2023 Kongresi ve Fuarı’nda düzenlediğimiz bir törenle takdim ettik. Ödüle layık görülen bütün üye tesislerimizi tebrik ediyorum.
Birliğimiz tarafından ülkemize tanıtılan Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (CSC) Belgelendirme Sistemi faaliyetlerine devam ediyoruz. Son 3 yıl içerisinde CSC Kaynakların Sorumlu Kullanımı belgesi alan 14 firmaya belgelerini BETON 2023 Kongresi ve Fuarı’nda düzenlediğimiz törende takdim ettik. Bu değerli firmaları tebrik ediyor, sürdürülebilirlik hedefimiz doğrultusunda bizimle birlikte yol yürüyen bütün firmalara teşekkür ediyorum.
CSC Belgelendirme Sistemi kapsamında belgelendirmelerimiz devam ediyor. CSC’nin Belgelendirme Kuruluşu olan KGS’nin yaptığı denetimler sonucunda İBB iştiraki İSTON İstanbul Beton Elem. ve Hazır Beton Fabrikaları San. ve Tic. AŞ’ye ait Hadımköy Hazır Beton Tesisi “Platin” seviyesinde yeniden belgelendirildi. Nuh Çimento Sanayi AŞ’ye ait Hereke Çimento Fabrikası “Bronz” seviyesinde, Nuh Beton AŞ’ye ait Kartal Hazır Beton Tesisi de “Bronz” seviyesinde yeniden belgelendirildi. ENTO Maden Global AŞ'nin Kemerburgaz Agrega Tesisi de “Altın” seviyesinde belgelendirildi. Belgelendirilen bütün tesisleri tebrik ediyor, bu vesileyle hazır beton, çimento, agrega ve prefabrik sektörlerini bir kez daha bu sisteme dâhil olmaya davet ediyorum.
Mesleki yeterlilik sınavlarımız ve meslek içi eğitimlerimiz tüm hızıyla devam ediyor. Kasım ayında üç Beton Santral Operatörü Mesleki Yeterlilik Sınavını İstanbul ve Tekirdağ’da yaptık. Transmikser ve Pompa Operatörleri Kursları Ana Sponsorumuz Mercedes-Benz Türk A.Ş.’nin ve Pompa Operatörleri Kursları Sponsorumuz Güriş İş Makinaları Endüstri AŞ’nin katkılarıyla düzenlediğimiz Hazır Beton Santrali ve Beton Pompası Verimli Kullanım Eğitimimizi ekim ayında Afyonkarahisar’da gerçekleştirdik.
Sektörümüzü bütün platformlarda temsil ediyor, etkinlikleri ve gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyoruz. Avrupa Hazır Beton Birliğinin (ERMCO) eylül ayında telekonferans yöntemiyle yapılan Yönetim Kurulu toplantısına, Üyesi ve Bölgesel Sistem Operatörü olduğumuz CSC’nin eylül ayında yapılan Yönetim Kurulu toplantısı ile ekim ayında telekonferans yöntemiyle yapılan Genel Kurul, Bölgesel Sistem Operatörleri ve Belgelendirme Kuruluşları toplantılarına katılarak ülkemizi ve sektörümüz etkileyen gelişmeleri takip ettik.
Geçtiğimiz aylarda yaptığımız çalışmaları özetledikten sonra ekonomik değerlendirmelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Aralık ayı piyasaların merkez bankalarının açıklamalarına odaklandığı bir ay oldu. Amerikan Merkez Bankasının (FED) faiz kararı ve ekonomik öngörülerinden sonra İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) kararlarını gördük. Özellikle FED’in faiz artırımının sonuna geldiği şeklindeki açıklamaları dikkat çekicidir. Mart 2022’den itibaren toplam 11 faiz artırımı gerçekleştirdikten sonra 2024 yılının ikinci çeyreğinden itibaren faiz indirimi kapısının aralanması önümüzdeki dönemde dünya ekonomisinde farklı bir döneme gireceğimizin sinyalleri olarak yorumlandı. Kuşkusuz bunda 2024 yılında ABD’de seçimlerin yapılacak olmasının da etkisi büyüktür. 2024 yılında faiz indiriminin 125 ila 150 puan arasında olacağı öngörülüyor. Tüketici enflasyonu beklentilerinin ABD’de gerilemesine rağmen çekirdek enflasyon ve hizmetler sektörü enflasyonundaki katılığın devam etmesinin nedeni ABD’de hâlen kuvvetli bir iç talebin olmasından kaynaklanıyor. Hedeflenen %2 enflasyondan uzak bir ekonomik görünümüne rağmen ABD’de resesyon riski oldukça düşük hâle geldi.
Faiz politikasında ciddi bir değişim olmadığı sürece Avrupa genelinde ekonomik faaliyetlerde görülen önemli düzeydeki yavaşlamanın devam etmesi bekleniyor. Hem sanayi hem de hizmetler sektöründe daralma yaşanıyor. Ekonomideki yavaşlama, istihdam piyasasına etki edecek düzeye gelmedi. Bununla birlikte Avrupa’da büyümeye yönelik politikaların gerekliliği çok daha yüksek tondan dile getirilmeye başladı.
Ülkemizde ise Merkez Bankası sıkı para politikasına devam edeceği söylemini sürdürüyor. Buna rağmen iç talep ülkemizde hâlen canlıdır. Döviz kurundaki artış kaynaklı maliyet enflasyonu dizginlendi. Tüm bunları topladığımızda, döviz kurunda ciddi bir sıçrama meydana gelmemesi hâlinde ve iç talepte yavaşlama sağlanabilirse enflasyon ile mücadelede Türkiye, baz etkisinin ötesinde bir başarı şansına sahip olacaktır.
Merkez Bankasının tüm bankaların ortalaması olarak değerlendirilen üç aya kadar vadeli mevduatın faizi, aralığın ilk haftası itibarıyla %50,49 düzeyine çıktı. %62 düzeyindeki enflasyon oranı ile karşılaştırıldığında hâlen negatif bir reel faiz var gibi görünse de 2024 yılında enflasyonun daha düşük olması TL’ye olan güveni artıracak ve faiz düzeyi bu seviyede kalsa dahi pozitif bir reel faiz düzeyi ortaya çıkaracaktır. Merkez Bankasının 2024 yılı için %36 olan hedef enflasyonu yakalaması, özellikle seçim yılı olması nedeniyle soru işaretlerini beraberinde getirse de sıkı para politikasının devam etmesi ve aynı zamanda kamu harcamaları tarafında alınacak tedbirler ile mümkün gözüküyor. Piyasa oyuncularının hâlen döviz tarafında kalmaya devam etmesi, Türkiye gibi döviz kurundan çok çekmiş bir ülke açısından alışkanlıklardan kolay kolay vazgeçilemeyeceğinin en net göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Zira Merkez Bankası Başkanımızın son yaptığı açıklamadaki, “Vadesi dolan döviz cinsinden KKM’nin yüzde 75-80’i yenileniyor. Yüzde 15 üzeri TL’ye geçiyor.” cümlesinden görüleceği üzere %75-80’lik kesim hâlen döviz tarafında kalmaya devam ediyor. Türkiye’nin risk priminin 300’ün altına gerilemesi, Merkez Bankasının brüt rezervlerinin yükselişi, döviz kurundaki stabiliteye rağmen önemli bir kesim oyuncu yabancı paradan vazgeçmiyor.